Çalışma Biorxiv Preprints'te yayınlanmaktadır. Orta Çağ'da çocuksu, bilindiği için, son derece tehlikeli ve anne için ve çocuk için önemli riskler taşıdı. Kadınlar doğum sonrası enfeksiyonlardan, uterusun anısından ve diğer komplikasyonlardan öldü, bu yüzden o zamanlardaki güzel sekslerin yaşam beklentisi erkeklerden çok daha kısaydı.
Birçok Tılsımın, kadınlara bir Katolik Kilisesi giymeyi teklif eden doğumla bağlantılı olması şaşırtıcı değildir. Bunlar arasında çeşitli malzemelerden yapılmıştır. İpek, kağıt, parşömenden yapılmış sözde doğum kayışlarına birçok referans vardır. Benzer bir kalıntıda, dualar, insanın korunması da dahil olmak üzere insanın ve sağlığının korunmasına yazılır.
"Annelik Kemerleri" nin çoğu kilisenin reformundan sonra yok edildi, bu yüzden sadece küçük bir sayı geldi. Eski el yazmaları, bu kayışların doğum sırasında kullanıldığını bir tür "tedavi" olarak kullandığını, ancak çocuk doğurusunda kemer takması için doğrudan bir kanıt yoktur.
Cambridge, Edinburgh ve Londra Üniversitesi'nden (Birleşik Krallık) bilim adamları, korunmuş "annelik bantlarından" birinin biyomoleküler bir analizini yapmaya ve bu sorunun tam cevabını bulmaya karar verdi. Araştırmacıların, kadınsı korunması için özel duaları koruyan ve kadınlar ve doğumlarla ilişkili azizlerin belirgin olduğunu belirleyen numuneyi seçtiği dikkat çekicidir. Ek olarak, bazı yazıtlar ve görüntüler silindiğinden, kemerin gerçekten kullanıldığı ve giydiği görsel kanıtlara sahiptir, çünkü bazı anlaşılmaz kökenli bir pek çok leke vardır.
Bu noktalardan alınan örnekleri analiz ettikten sonra, bilim adamları serviko-vajinal sıvının insan proteinlerine karşılık geldikleri sonucuna varmışlardır. Yukarıdaki gerçeklerle birlikte, bu, kemiğin doğum sırasında gerçekten kullanıldığı kanıt olarak kabul edilebilir. Araştırmacılar, böyle şeylerin, sadakatin kemeri ile aynı şekilde giydiğine inanıyorlar.
Kaynak: Çıplak Bilim